LYS İle Kaç Binden Kaç Bine Çekilebilir?
LYS ile kaç bine çekebilirim mi diyorsunuz? Bu yazı tam size göre. Kaç binden kaç bine çekebilirim sorusuna biraz ilginç gelebilecek bir cevap yazdık.
Merhaba. Birçoğunuz başlığı görünce hevesle yazıyı okumaya başladı bile. Peki ama neden? Çünkü kendine bir umut ışığı arıyor öğrencilerin çoğu. Şahsi kanaatime göre yanlış yerde arıyorlar da. Yazının geri kalanı bazılarınızın canını sıkabilir. Unutmayın ki kendine dürüst olan insanlar başarıya ulaşabilir.
Ben Nasıl Başarılı Olabildim?
Ben 2009 ÖSS neslindenim. Türkiye’de ilk bine girmiş biriyim. Bunları övünmek için söylemiyorum. Varmak istediğim tespit şu: Bizim neslimizde sıralamadan çok üniversite hedefi vardı. Tabi bunda tek sınav olmasının etkisi vardır. Amacım yapabileceğimin en iyisini yapmaktı. Boğaziçi Ekonomi şükür ki nasip oldu. Başka bir arkadaşıma da Erciyes Hukuk veya Bilgisayar Mühendisliği... Mevzu şu ki benim kafamda şu bölüm veya bu sıralama yoktu, onların da.
30 Edebiyat sorusunu (o zamanlar 30'du) ilk çözdüğümde 18 net yapmıştım. “Ulan bunu nasıl 20 yapabilirim” diyordum kendime ilk aylarda. Sonra 22 doğru 8 yanlış yaptım bir denemede hiç unutmuyorum yani 20 neti görmüştüm. Nasıl sevinmiştim anlatamam. Sonra, kendime 25 doğru 5 yanlış hedefi koydum. Bazen hedefimden çok aşırı sapıp geri 20 altına indiğim de oluyordu ama genel gidişat olarak hedefime yaklaşıyordum ve bana haz veren de buydu. Sonra 3 yanlışa 2 yanlışa indim derken bir kere fulleyiverdim. Ve dedim ki “Yahu bir kere fullenebiliyorsa bu edebiyat yine fullenir”. İnanır mısınız son 30 denememden (evet 100 den fazla ÖSS denemesi çözdük, şimdi bazı öğrenciler 10 deneme çözmeden sınava giriyorlar, üzülüyorum) 26 tanesinde Edebiyat fuldü. Sınavda buna rağmen dikkatsizlikten 1 yanlış yapmıştım.
Biliyorum yazının başlığına hiç değinmedim. Zira başlıktaki ifade ile işim olmadı. Kaçıncı olacağım endişesi yoktu bende ve benim neslimde. Daha iyi nasıl yapabilirim endişesi vardı.
Hocam Filan Bindeyim Falanca Bine Çekebilir Miyim?
Bu soruyu duymaktan gına geldi inanın. Biz hocaları ne sanıyor bazı öğrenciler? Bizler müneccim değiliz ki? LYS ile daha iyi derecelere çeken tonlarca öğrenci var. Daha kötü derecelere de çeken tonlarca öğrenci var. Biraz gugıllarsanız birçok örneğini bulursunuz. Demek ki neymiş: İkisi de mümkün. Ben şimdi bu soruyu soran öğrenciye çekilmez desem hayallerinden vaz mı geçecek? Çalışmayı bırakacak mı? Ya da “Evet çekilir. Sen yaparsın.” desem gaza gelip çalışacak mı? Umut tacirliği çok kolay bir şey. Her sorulduğunda “Evet neden olmasın hayalleriniz için çalışın.” diyebilirim. Ama hem kendimi hem sizi kandırmış da olabilirim. Yalan, bir müslüman olarak ve bir eğitimci olarak bana yakışmaz. Ben bu soruyu soran öğrencinin; aldığı eğitim seviyesini, zeka kapasitesini, kullandığı kaynakları, çalışma düzenini ve sıklığını, uyku düzenini ve daha sayabileceğim birçok özelliğini bilmeden nasıl diyeyim “Evet sen aslansın yaparsın.” diye? Ayrıca onun önündeki birçok öğrenci ondan daha çok çalışacak ve onun istediği yere “çekmesine” engel olacak belki de. Benim bütün Türkiye’deki öğrencilerin sınavda nasıl sonuçlar getireceğini bilmem gerekir ki ona söyleyeyim bu sorunun cevabını.
Neye Odaklanmalısın, Neye Odaklanıyorsun?
Küçük insanlar küçük hesapların peşine düşer. Lütfen küçük insan olmayın. Bilmem nerede Coğrafya Öğretmenliği kazanmam için şu dersten kaç tane çözmeliyim diye soranlardan olmayın. 17 desem 17 tane çözünce bırakacak mısınız? Odaklanmanız gereken şey dersleriniz, bitiremediğiniz konularınız, çözemediğiniz sorularınız ve anlamadığınız yanlışlarınız olmalı. Büyük resme bakın. Sınava gittikçe yaklaşırken konuların ne kadarının bittiğine, gireceğiniz puan türüne göre derslerden nerelere geldiğinize bakın. Şu an 25 net yapmanız sınavda 25 net yapacağınız anlamına gelmez. Yukarıda benim örneğimde olduğu gibi. Hayatın bin bir hali var her şeye hazırlıklı olmak gerek. Hukuk kazanmak isteyen biri Edebiyat’tan nereye geldiğine, kaç nete çıkabildiğine bakmalı ve olduğu yerin üstüne çıkmak için nereleri tekrar etmesi lazım onun hesabını yapmalı. Hani dolandırıcılar için derler ya “Bu cin fikirlerini hayra kullansaydın insanlara faydalı bir şeyler yapardın” diye, o hesap. O değerli zamanlarınızı “Şuradan buraya çekebilir miyim, Şu bölüm için kaç mat gerekir?” gibi sorular yerine “Hangi konulardan eksiğim var, Edebiyat’tan 35’i niye geçemiyorum?” gibi sorulara yöneltseniz zaten istediğiniz bölüme gidebileceksiniz.
İyi Bir Hedef En İyi Motivasyondur!
Aslında öyle bir hedefiniz olmalı ki ne gözünüzü korkutacak kadar büyük ne de sizi motive etmeyecek kadar küçük olmalı. Kısa vadede hedefinizi gerçekleştirdiğinizi düşündüğünüz anda da kendinize yine bu şartları haiz bir hedef bulmalısınız. Anadolu’da bir üniversitede hukuk kazanabilecek puanlar almaya başladığınızda kendinize İstanbul ve Marmara Hukuk hedefini koymak gibi. Başarının üzerine koyarak gitme prensibi budur. Bunun aksine zorlayan adam olduğu yerde kalır. Ve değişime, şartlara ayak uyduramadığı için de bir vakit sonra geri gitmeye başlar.
Zaten asıl mevzu da kendini tanıyabilmektir. Karakterinizi, yeteneklerinizi ve hayattan ne istediğinizi tam manasıyla belirlediğinizde ortaya bir hedef çoktan çıkmıştır. Bu dediğim bazı insanlar için 30’lu yaşları bile bulabilir. Bunun için yardım almanız gerekiyor. Anne ve babanız, abiniz-ablanız bu konuda en büyük destekçileriniz olacaktır. Öğretmenlerinizin ve arkadaşlarınızın da faydası olur tabi. Özel dersin önemi tam da burada ortaya çıkıveriyor. Bu noktada rehber öğretmenimizin yazdığı “Öğrenme Stili ve Öğrenciye Özel Anlatım” yazısını şiddetle tavsiye ederim.
Her Şeyin De Bir Zamanı Var!
Son olarak, tercih kaygılarınızı sınav ertesine ertelemenizi öneririm. Hele bir sınava girin elinize sıralamalarınız ve sonuçlarınız gelsin. Ondan sonra büyüklerinizle, hocalarınızla veya gitmek istediğiniz bölümleri bitirip çalışan insanlarla istişare edersiniz. Bütün bunların sonucunda da tercihlerinizi sonlandırırsınız. Ama elinizde daha LYS sonucu bile yokken yani sınava girmemişken, (YGS’ye bile girmeden yapanını da gördüm) bu telaş niye? Sıralamalar ne olur, buranın puanı düşer mi, buraya bu puanla girebilir miyim gibi anlamsız ve vakit kaybettirici soruları bırakın. Bir an önce daha verimli nasıl çalışırım sorusunun cevabını arayın. Hatta verimli bir şekilde çalışmaya başlayın. "Verimli Ders Çalışma Ortamı" ve "Neden Ders Çalışamıyorum" yazıları başlangıç için işinizi görecektir.
Yazının sonuna kadar gelenlere teşekkür ediyorum. Niyetim kimseyi kırmak, örselemek ya da aşağılamak değil. Her insan değerlidir, her insan bir dünyadır. Tecrübe, yaşanılarak öğrenildiği gibi nasihat yoluyla da öğrenilebilir. Yaşadıklarımdan, tecrübelerimden yola çıkarak bu yazıyı yazma gereği hissettim. Yorumlarınızı ve eleştirilerinizi aşağıda yapabilirsiniz. Tabi beğenilerinizi de. Arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın.
Hepinize başarılar dilerim.