Bir değneğin ucuna ip bağladığınızı ve ipin ucuna da bir havuç bağladığınızı düşünün. Bu değneği elinize alıp bir eşeğin üzerine bindiğinizi ve ipin ucundaki havucu eşeğin gözünün önünde sallandırdığınızı hayal edin. Bu şekilde, eşeği istediğiniz yere götürebilirsiniz. Eşek, önünde sallanan havuca ulaşmak için onca yolu alır. İstediğiniz yere ulaştığınızda da havucu eşeğe verir, sopayı fırlatıp atar, ipi cebinize koyarsınız. Güdülerimizi bu terimlerle düşünmeye pek alışık olmasak da, bu "havuç ve değnek" ilkesi insanlar için de geçerlidir.

Güdülerimiz, ister başarı, sevgi, onaylanma arzusu olsun, ister başarısızlık, yalnızlık, ya da reddedilme korkusu olsun aynı ilke geçerlidir. Bunlardan biri için duyduğumuz istek ve diğerine yönelik korkumuz, bizi sürekli olarak hedefimize doğru hareket halinde tutar. Bu tür havuç ve değnekler olmasaydı, çoğumuz yerimizden kımıldamayı reddederdik. Ancak kimi insanlar vardır ki havuçtan çok değneği tanırlar. Hedefe hiçbir zaman ulaşamadıkları için onların yaşamında havuç yani ödül oldukça az bulunur. Bu kişiler bitiş çizgisi ileriye doğru sürekli yer değiştiren bir yarıştaymışcasına, ne kadar hızlı koşarlarsa koşsunlar, bitişe varamamaktadırlar. Kendileri hep geride, hedefleri ise hep ileridedir.

Kazanılması yaşam boyu mümkün olmayan bu yarışa girmeyi, çok az kişi bile bile seçer. Ama yine de çoğu, yaşamının herhangi bir döneminde kendini böyle bir durumda bulur. Bunun en temel nedenlerinden biri, mükemmeliyetçiliktir.

Mükemmeliyetçilik nedir?

Mükemmeliyetçilik iki ucu keskin bir kılıç gibidir. Kişi hem en yüksek standartlara ulaşması hem de asla hata yapmaması gerektiğine inanır. Bu ilk bakışta olumlu bir özellik gibi görünse de aslında erişilmesi mümkün olmayan bir konuma umutsuzca erişme çabası anlamına gelir.

sıralanmış jelibonlar

Mükemmeliyetçi kişiler genellikle davranışlarıyla kendilerine zarar verdiklerini farkına varmazlar. Mükemmel olma istek ve azimlerinin kendilerine başarı, onay, sevgi ve takdir kazandıracağını sanırlar ama genellikle tam tersi olur; başarılı olsalar da, kullandıkları yöntemler onları çok istedikleri “sevgi” ve “kabul görme”den mahrum bırakır.

Mükemmeliyetçilik genellikle en iyiyi yapma çabasıya karıştırılır. Oysa sağlıklı bir şekilde elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmakla mükemmeliyetçilik arasında fark vardır. En iyiyi başarmak için çaba gösterenler başarılı olmak ya da hedeflerine ulaşmak için gösterdikleri bu çabadan zevk alırlar. Mükemmeliyetçi kişiler ise hiçbir zaman ve koşulda hata yapılmaması gerektiğine inandıklarından kendilerinden ve yaptıklarından sürekli kuşku duyup, kaygı içinde yaşarlar.

Neler Yapabilirsiniz?

Mükemmeliyetçi öğrenciler sınav ve başarı kaygısı yaşamaya eğilimlidirler. Kaygıları akademik başarılarını olumsuz etkileyebilir. Mükemmeliyetçi kişiler aynı zamanda yüksek beklentileri nedeniyle kişilerarası ilişkilerde zorluklar yaşarlar. Ancak kişinin kendisine zarar veren özelliklerini fark etmesi ve onlarla etkin bir şekilde baş etmeyi öğrenmesi mümkündür.

Mükemmeliyetçilikle baş etmek cesaret ister çünkü öncelikle mükemmel olmadığınızı ve hiçbir zaman olamayacağınızı kabullenmeniz gerekir. Peki mükemmeliyetçilikle mücadelede izlenebilecek yöntemler nelerdir? Öncelikle mükemmelliyetçi olmanın yarar ve zararlarını sıralayın. Mükemmeliyetçiliğin size kaybettirdiklerinin kazandırdıklarından çok daha fazla olduğunu fark edeceksiniz. Örneğin sürekli kaygı içinde olmak, sevdiklerinizle sorunlar yaşamak.

Yapabilecekleriniz konusunda gerçekçi olun. Zayıf ve güçlü yanlarınızın farkına varın. Gerçekçi hedefler koydukça “mükemmel olmayan” sonuçların korktuğunuz ya da kaygılandığınız olumsuz sonlara varmadığını yavaş yavaş fark edeceksiniz. Alışkın olduğunuz eleştirel düşünce tarzınızı değiştirmeye çalışın. ‘’Ya hep ya hiç ‘’ şeklindeki kutuplu düşünce tarzınızın farkına varın ve bunun yerine daha mantıklı ve gerçekçi düşünceler koymayı deneyin. Yaptığınız işlerin ya da etrafınızda olanların iyi olan yanlarını görmeyi deneyin ve kendinize gerçekten düşündüğünüz kadar kötü olup olmadığınızı, başka insanların bu işi nasıl değerlendirdiğini sorun.

En önemli noktalardan biri eleştiriyle nasıl baş edebileceğinizi öğrenin. Mükemmeliyetçi kişiler eleştirileri genellikle kişisel saldırı olarak algılar ve çok tepkisel davranırlar. Eleştiri ve kendiniz hakkında daha nesnel olmaya çalışın. Eğer biri sizi yaptığınız bir hatadan dolayı eleştirirse, hatanızı anlamaya çalışın ve hata yapma hakkınız olduğunu hatırlayın. Hatasız öğrenme ve gelişmenin de mümkün olmayacağını unutmayın.

Mükemmeliyetçilikle tek başına mücadele etmek bazen oldukça zor olabilir. Birçok öğrenci ‘ya hep ya hiç’ zihniyeti yüzünden derslerine çalışmayı yarım bırakır ve bu da sınavlarda başarıyı engelleyen bir durumdur. OkuldanEve ailesi olarak bizim diğer özel ders veren kurumlardan farkımız öğrencilere aynı zamanda eğitim koçluğu hizmeti sunmamızdır. Özel dersin lüks olmaktan çıkıp ihtiyaca dönüştüğünün herkes farkındadır. Ama sadece özel ders hizmeti demek, işlenecek konunun anlatılıp dersin sonlandırılması manasına gelir. Oysa eğitim koçlarımız, öğrencinin mükemmeliyetçi yapısından kaynaklanan aksaklıkları fark edip öğrenciye yol gösterebilirler. Özel ders ile beraber eğitim koçluğu hizmetinden yararlanmak çalışmanın verimini artırdığı gibi öğrenciye motivasyon da kazandırır.