PDR Bölümü Hakkında Bilgiler [Röportaj]
Rehber öğretmenimiz Emine Kurt ile kendisi ve Boğaziçi Üniversitesi PDR bölümü ile ilgili röportaj yaptık.
Merhaba, PDR bölümü ile ilgili sorulara geçmeden önce bize kendinizi tanıtabilir misiniz?
Merhaba. Adım Emine KURT. Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden 2014 yılında mezun oldum. O zamandan beri bir devlet ortaokulunda rehber öğretmen olarak çalışıyorum.
PDR bölümü hakkında az çok herkes bilgi sahibi olsa da bunlar genelde kalıplaşmış kısa bilgiler. Meslek seçimi yapacak arkadaşlar ise biraz daha fazla detaya ihtiyaç duyuyorlar. Bu yüzden bize bölümünüzden bahsedebilir misiniz?
PDR bölümü, psikolojik danışmanlık ile ilgili öğrenim görmenizin yanında, eğitim bilimleri alanında da donanımlı olmanızı sağlar. Zaten eğitim fakültesi bünyesinde bir bölüm. Üniversitemizin avantajı birçok farklı alandan dersleri içeren bir programı olması ve bu nedenle ufkunuzu oldukça genişletmesi ki sosyal bilimlerde bu çok önemli. İlk iki sene tarih, sosyoloji, ekonomi gibi çeşitli disiplinlerden derslerle birlikte temel eğitim ve psikolojik danışma dersleri alıp son iki senede daha derinlemesine alan dersleri alıyorsunuz. Ayrıca çeşitli seçmeli derslerle PDR’de belli ilgi alanlarınıza göre dersler alabilirsiniz.
Birçok gencin hayalini PDR bölümü süslüyor. Peki sizin bu bölümü tercih etmenizde özel bir sebep var mıydı? Ayrıca verdiğiniz karardan hiç pişmanlık duyduğunuz oldu mu?
Bu bölümü tercih etmemde çok özel bir sebep yoktu; insanlarla iletişimimin iyi ve empati yeteneğimin göze çarpar olması beni bu alana itti. Ve tabii bizim zamanımızda PDR mezunlarının önü çok açık denirdi, birçok öğrenci gibi benim tercihimde de bu noktanın payı vardı. Ancak burada mesleki rehberliğin önemi çıkıyor karşıma, ben iyi bir mesleki yönlendirme almadım ve kapsamlı bir değerlendirme yapmadan tercih yapmış oldum.
PDR bölümünden mezun olanların çoğu kişi okullarda rehber öğretmen olarak görev yapıyor. Peki PDR bölümü mezunlarının çalışma alanları bununla sınırlı mı? Yoksa çok daha geniş bir çalışma alanı mı mevcut?
Öncelikle belirtmek istiyorum ki bir rehber öğretmen sadece okulda çalışmaz; Rehberlik ve Araştırma Merkezlerine veya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki kurumlara da atanabilir, gerek rehber öğretmen gerekse psikolojik danışman unvanıyla. PDR’den mezun bir kişi rehber öğretmenliğin yanında psikolojik danışma, insan kaynakları gibi alanlarda da çalışabilir ilgisine göre. Yine lisans eğitiminin yanında çeşitli eğitimler alarak daha spesifik dallara kayabilir; aile danışmanlığı veya oyun terapisi gibi. PDR okumanın kişisel olarak da katkıları var; insanları daha iyi anlayıp ilişkilerinizi daha sağlıklı yönetebilir, bundan da önemlisi kendinizi daha iyi tanıyabilirsiniz.
1 yıllık bir iş tecrübesine sahipsiniz. Peki rehber öğretmen olarak çalışmanın artı ve eksi yönleri neler?
Rehber öğretmen olarak çalışmanın artı yönlerinden biri, bir rutini olmaması ve sürekli farklı çalışmalar yapabilmenize olanak sağlamasıdır. Kendinizi durmadan geliştirebileceğiniz bakir bir alan. Öğrencilerin yalnızca akademik değil sosyal gelişimlerine de katkıda bulunuyorsunuz ve bu, mesleki tatmini getiriyor size. Ancak rehber öğretmenliğin çalışma alanının tam tanımlanmamış ve eğitim dünyasındaki çalışanların rehber öğretmenin görev alanını tam olarak kavrayamamış olması bir dezavantaj olarak karşımıza çıkıyor. Bir de çalışırken karşılaştığınız bazı ağır vakalar psikolojik durumunuzu olumsuz etkileyebiliyor.
PDR mezunları kolay iş buldukları için okudukları okulun pek de önemli olmadıklarını düşünüyorlar. Peki durum gerçekten böyle mi ? Yoksa okulun iş bulma konusunda etkisi tahmin edilenden fazla mı?
Eğer bir devlet kurumuna atanmak istiyorsanız hangi okuldan mezun olduğunuz elbette önemli olmuyor, çünkü bu atama sadece KPSS puanına göre yapılıyor. Ancak tabii ki öğrenciler ve diğer insanlarla birlikte onlar için çalışacaksınız; bu noktada tercih yapacak olan gençlere en kolayını değil de en iyisini yapmayı hedeflemeleri gerektiğini düşünüyorum. Devlet kurumlarındaki durum özel sektörde değişiyor, burada yetkinliğiniz ve donanımlarınıza bakılıyor. Kaldı ki rehber öğretmenin atama puanları da her geçen yıl yükselmekte.
Tecrübeleriniz doğrultusunda ileride PDR okumak isteyen veya okula yeni başlayan gençlere tavsiyeleriniz neler?
Öncelikle sadece PDR hedefleyen değil bütün öğrencilere tavsiyem, bir uzmandan mesleki rehberlik hizmeti alarak kendilerine en uygun alanı belirlemeleri ve ona göre tercih yapmaları. İnsanlarla çalıştığınız bu alanda kendinizi sürekli yenilemeniz, güncel olmanız, öğrenmeniz, gelişmeniz ve kendinize iyi bakmanız gerekiyor.
Okul döneminde herkesin belli başlı takıldığı dersler olmuştur. Peki sizin en çok zorlandığınız ders hangisi oldu?
En çok istatistik ve ölçme-değerlendirme derslerinde zorlanmıştım. Bunun dışında ilk senede kitle dersleri (farklı bölümlerden birçok kişinin ortak aldığı dersler) yoğunluktaydı ve ben neredeyim demiştim :) Sonra alışıyorsunuz tabii. Bir de tabii derslerin İngilizce olması durumu var, ben olmasam da birçok arkadaşım bu konuda zorlanıyordu. Ancak İngilizce sayesinde alan hakkında sınırsız araştırma ve öğrenme imkanınız oluyor, özellikle PDR gibi literatürünün çoğu yabancı dilde olan bir alanda.
Her bölüm öğrencilerinde belli başlı özellikler arıyor. Peki sizce PDR bölümünde okuyacak öğrencilerin hangi özelliklere sahip olması gerekiyor ?
Etkili dinleme ve empati yeteneği olan, iletişim becerileri kuvvetli, duygusal zekası yüksek, açık fikirli kişiler bu alanda başarılı olabilirler.
Türkiye'nin en iyi okullarından biri olan Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun oldunuz. Peki okulun eğitim kalitesi ve sosyal imkanları sizin için yeterli miydi?
Buraya kadar mezun olduğum üniversitenin birçok avantajını belirttim. Beni oldukça yetkin ve donanımlı kıldığını hissediyorum. En önemlisi de öğrenmeyi ve gelişmeyi öğretmiş olması. Gerçek bir anlamda akademi ve üniversite kültürü edindiğime inanıyorum. Ayrıca yabancı dilde eğitim almak büyük avantaj.
İstanbul'da öğrencilik hayatınızı tamamladınız. Peki İstanbul'da öğrenci olmanın artı ve eksi yönleri neler?
İstanbul’da öğrenciyseniz yapabileceğiniz o kadar çok şey var ki! Eğlenebilirsiniz, öğrenebilirsiniz, gezebilirsiniz, değişik kültürler tanıyabilirsiniz… Birçok şeyin kaynağı İstanbul’da. Ama bunun yanında pahalılık ve büyük şehir hayatının zorluğu da var, yine de değiyor. Öğrencilikte çok güzel oluyor ancak bir süre sonra yoruluyorsunuz, üstelik benim gibi küçük bir şehirde büyüdüyseniz.
Cevaplarınız için teşekkürler son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
Ne olmak istiyorsanız en iyisini olmayı hedefleyin. Tüm öğrencilere başarılar diliyorum.
Bu yazı ilk olarak MeslekHocam'da yayınlanmıştır.