Yeni bir öğretim yılı daha ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteler için tatlı bir telaşla başladı. Her sınıfın kendine özgü telaşları vardır ancak üniversiteye ilk kez gidecek olanlar için durum biraz farklıdır. Üniversite insanın kendi sorumluluğunu almaya başladığı, bu hayatta kendi kendine ayakta durduğunu hissettiği yerdir. Bu yaşınıza kadar belki de başınızın en sıkıştığı anlarda dahi aileniz yanınızdaydı. Anneniz yemeğinizi yaptı, elbiselerinizi yıkadı, babanız hastaneye götürdü, faturaların ve kiranın nasıl ödendiğine dair belki de hiçbir fikriniz yoktu. Ancak bundan sonra, özellikle başka bir şehre gitmişseniz, aldığınız kararların sorumluluğu size ait olacak. Bu yazımda üniversiteye başlarken bana söylenmesini istediklerimi ve benim tecrübe ettiğim şeyleri naçizane tavsiyeler olarak paylaşacağım.

1. ‘Hayır’ demeyi öğrenin

Bu üniversitenin ilk kuralıdır. İnsanların her istediğini yapmak zorunda değilsiniz. Bir arkadaşınız sizi eğlenceye çağırırken sizin ertesi gün çok önemli bir sınavınız olabilir. Sizi hiç gitmek istemediğiniz ortamlara çağırabilirler. Sizi kendi çıkarlarına alet etmek isteyecek kötü niyetli insanlar olacaktır. Kabul etmeden önce sorgulayın, hemen inanmayın. Böyle durumlarda hayatınızın kontrolünü elinize alıp sizin zararınıza olacak istekleri reddetmeyi bilmelisiniz. Unutmayın, siz üniversiteye geleceğinize yatırım yapmak için gittiniz ve aileniz bu konuda sizin için birçok şeyden fedakarlık yapıyor.

2. Çekinmeyin

soru sor

Hiç kimse, hiçbir şeyi doğuştan öğrenmiyor. Anlamadığınız şeyleri, kafanıza takılan konuları sizden daha iyi bildiğini düşündüğünüz birine sorun. Onlar da bu zorlukları yaşadı ve inanın size yardım etmek isteyeceklerdir. Evet, karşınıza kötü insanlar çıkabilir ancak belki bunlardan daha da fazla iyi insanlar da çıkacaktır.

3. İletişim kurun

iletisim

Sınıf arkadaşlarınızla, sizden üst dönemlerle, asistanlarla, hocalarla, üniversitenin civarındaki esnafla iletişim kurun. Ders biter bitmez yurdunuza ya da evinize çekilmeyin. İnsanlarla sohbet edin. Üniversiteler farklı inançtan, farklı etnik kökenlerden, farklı kültürlerden birçok insanın buluştuğu yerlerdir. Tanıdığınız her insan size bir rengi öğretecektir, doğru bildiklerinizi sorgulatacak, kimliğinizi inşa ederken size yardımcı olacaktır. Bu iletişimlerin ilerde size çok fazla faydası olacaktır. Final zamanı yaklaşınca sınıf arkadaşlarınızdan not bulmanız kolaylaşabilir, parasız kaldığınızda esnaftan borca alışveriş yapabilir, asistanlara anlamadığınız bir konuyu sorabilirsiniz. Sizden üst dönemler sizinle geçen seneki ders notlarını ya da kitaplarını paylaşabilir. Ve aslında yalnız olacağınızı düşündüğünüz üniversite hayatınız, etrafınızdaki insanlar tarafından zenginleşebilir. Ancak insanlarla iletişim kurarken samimi olun. Samimiyetsizlik hemen sezilir. Çıkar değil fayda odaklı olun. Yani siz de onlara yardım edin, onların da size faydası dokunsun. Hep veren ya da alan taraf olmayın.

4. Güzel dostluklar biriktirin

arkadaslar

Zor zamanınızda yanınızda olacak güzel insanlar olsun. Herkesle iletişim kurup, konuşup, gülebilirsiniz. Ancak zor zamanınızda yanınızda olacak, sizinle ağlayıp, sizinle parasını ve yemeğini bölüşecek insan sayısı çok azdır. Geleceğini düşünen, hayatı ve çevresini boş vermeyen, sorumluluk sahibi, yeri gelince fedakarlık yapabilecek dostlarınız olsun etrafınızda. Üniversite bitince aklınızda kalacak en güzel anlar bu kişilerle yaşadıklarınız olacak.

5. Araştırın, okuyun, sorgulayın

arastirma

Üniversitede ‘’Ben nereye gidiyorum?’’ , ‘’Bu hayattaki yerim ne?’’, ‘’Ben kimim?’’ sorularını sıklıkla soracaksınız, kafanız çok karışacak. Bunun için bol bol okuyun, belgesel izleyin, soru sorun. Ancak bu tek yönlü bir araştırma olmasın, karşıt görüşleri birlikte okuyun. Gittiğiniz şehirdeki tarihi yerleri, kütüphaneleri, çarşıları, müzeleri gezin. Hatta maddi durumunuz el veriyorsa şehir dışı ve yurt dışı gezileri yapın. Gençler için yapılan ve desteklenen birçok proje var. Bunları araştırın, fırsatları kaçırmayın.

6. Kütüphaneyi sık sık ziyaret edin

kutuphane

Okumak çok önemli gençler. Takip ettiğiniz bir köşe yazarı, bir dergi, bir yazar mutlaka olsun. Aynı haberi farklı gazetelerden okuyun. Alanınızla ilgili okumalar yapın.

7.Hocalarla aranızı iyi tutun

Bu insanlar sizin eğitim alacağınız, size not verecek insanlar unutmayın. Size ters gelen hareketleri olabilir. Mümkün olabildiğince sabırlı olmaya çalışın. İşe başlarken referans isteyeceklerdir ve bu büyük ihtimalle hocalarınızdan olacaktır. İyi bir izlenim bırakmaya çalışın.

8. Not ortalamanıza dikkat edin

Genelde insan üniversitedeyken ilerde yapmak istedikleri konusunda kafası karışık oluyor. Yüksek not ortalaması elinizde bir silah gibi duracaktır. Not ortalaması başarı için tek ölçüt değildir ama bir öğrencinin durumunu gösteren en büyük araçlardandır. Erasmus, yüksek lisans, çap vs gibi mevzularda da not ortalaması gerekli. Bu yüzden eğlenirken derslerinizi ihmal etmeyin.

Şimdi size derslerinizi günü gününe çalışın diyeceğim ama yapmayacaksınız biliyorum. O yüzden daha faydalı olacağına inandığım bir tavsiye veriyorum. Son günü dahi olsa, konuları yetiştiremeyecek dahi olsanız, mümkün olan en iyi şekilde çalışın. Bitirebildiğiniz kadar çok konuyu bitirin. Ya hep ya hiççilik mükemmeliyetçilikten kaynaklanır ve çoğu zaman başarısızlığa götürür.

Her hocanın belirli bir soru sorma tarzı vardır. Onu keşfedin. Böylece daha az çalışarak daha yüksek notlar alabilirsiniz. Derslere gidin çünkü derste önemle üzerinde durulan konulardan soru sorulur daha çok. Ve derslerin geçen yıllarında sorulan sorulara ulaşmaya çalışın. YGS için geçen senenin sınav soruları ne anlam ifade ediyorsa üniversite için de odur. Böylece sınavda gelecek soru tarzını tahmin edebileceksiniz.

9. Depresife bağlamayın

depresyon

Artık ergen değilsiniz. Bu yüzden depresif moddan çıkın lütfen. Herkesin hayatında mutlaka zorluklar vardır ama bunları sürekli omuzunuzda taşıyıp efkarlanarak en güzel yıllarınızı boşa harcamayın. Yapacaksınız biliyorum ama o kara kaşlı güzele ya da uzun boylu yiğide kör kütük aşık olmayın. Artık kalbiniz ile mantığınızı dengelemeyi öğrenin. Ne de olsa erişkin bireyler oldunuz.

10. Sigaraya başlamayın

Eğer içmiyorsanız sigaraya sakın başlamayın. Bu hem sağlığınızı bozacak, hem de sizi maddi olarak çok zorlayacaktır. Zaten diğer kötü alışkanlıkları söylememize bile gerek yok sanırım. Alkol, uyuşturucu bağımlılığı, iddia vs gibi.

11. STK’lara üye olun

Şehrinizdeki sivil toplum kuruluşlarına üye olun. Birisi için karşılıksız bir şeyler yapmanın zevkine varın, bunun size neler kazandırdığını görün.

12. Staj yapın

Eğer mümkünse okurken ilerde çalışmayı düşündüğünüz alanlarda staj yapın. Belki size para vermeyecekler, eziyet gibi gelecek ama bu stajlar sahayı görmeniz ve işle ilgili kafanızdaki soru işaretlerini azaltmanıza çok yardımcı olacaktır. Bir de yarı zamanlı çalışırsanız, tecrübesiz mezun olanlara göre çok çok önde olacaksınız.

13. Alanınızda uzman biriyle iletişim kurun

Sizin alanınızda başarılı olmuş birini rol model olarak benimseyin ve onun hayatını araştırın. Onunla tanışın, videolarını izleyin, mümkünse oturup muhabbet edin, mailleşin. Bu sizin ufkunuzu açacak, belki de onun yaptığı işlerin üzerine yenilerini ekleyecek, daha büyük işler başarmanıza sebep olacaktır.

14. Mücadeleyi asla bırakmayın

Üniversiteyi kazandınız diye kimse size istediklerinizi altın tepside sunmayacak. Eğer bir şeyi gerçekten istiyorsanız, onu almak için çabalayın. Amacınıza ulaşmak için bütün alternatifleri değerlendirin. İlk takıldığınız tümsekte takılıp kalmayın, ayağa kalkın. Tavuk dışında hiçbir varlık başarıya oturduğu yerden ulaşamaz. Size yapamazsın diyenlere kulak asmayın, muhtemelen onlar bırakın yol almayı yola dahi çıkmaya cesaret edemeyenlerdir. KEŞFEDİN, ARAŞTIRIN, İLETİŞİM KURUN, KORKMAYIN.

Bu yazıyı üniversiteye yeni başlayan arkadaşlarınızla, kardeşlerinizle, öğrencilerinizle paylaşın. Yolunuz açık olsun.